slide2.jpg

Tekrarlayan İmplantasyon Başarısızlığında Öneriler Ve Tedavi Seçenekleri

TİB sorunu yaşayan çiftlerle bir araya gelerek, daha önce yaşadıkları süreçler tüm ayrıntılarıyla konuşulmalı, yapılan tetkikler incelenmeli ve varsa eksik tanı yöntemleri yapılarak altta yatan nedenler ortaya konmaya çalışılmalıdır. Daha sonra da belirlenecek sorunların giderilmesi için bir tedavi protokolü planlanabilir. Eğer başarı şansı çok düşükse, aile bilgilendirilerek izlenecek yola birlikte karar verilir.


slide2.jpg

Tekrarlayan İmplantasyon Başarısızlığına Yol Açan Nedenler Nelerdir?

 

1) Tekrarlayan  implantasyon  başarısızlığında embriyoya ait nedenler

Malesef morfolojik olarak iyi görünen her embriyo rahime tutunamıyor. Bu durumda sorun ya embriyodadır veya laboratuardaki koşulların yetersizliği sözkonusudur.


slide11.jpg

Önceki yıllarda birlikte çalıştığımız, sevdiğim bir hemşire arkadaşımızın eşine  kanser tanısı konmuş. Hemen uygulanan cerrahi tedavi ve kemoterapi sonrasında sağlığının artık çok iyi olduğunu ve çocuk istediklerini öğrendim. Sperm değerlerinin yapılan tedaviden sonra çok az olduğunu söylediler. Kendilerine tedavilerden önce sperm dondurma işleminin yapılıp yapılmadığını sordum. Geçirdikleri  üzüntülü dönemde eşinin yaşamı ve sağlığından başka hiçbir şey düşünemediklerini anlatan sevgili arkadaşımızın yaşadıklarını öğrendiğimde, sağlık çalışanı bile olsa hasta yakını olarak hepimizin böyle zamanlarda duygusal davrandığımızı hatırladım. Bu nedenle de bu önemli konu hakkında bir yazı hazırlamak istedim:


slide2.jpg

Daha önce gebe kalmış bir hastamın şehir dışında yaşayan 30 yaşındaki kız kardeşi bana e-posta  göndererek yardım istemiş. Durumu özetle şöyle: Kendisine 3 kez tüp bebek tedavisi uygulanmış ve her birinde çok iyi embriyo transferi yapıldığı söylenmiş, ancak gebelik elde edilememiş. Bundan sonrası için şansı olup olmadığını ve  ne yapılması gerektiğini soruyor. Bu hastanın verdiği bilgilerde şu özellikler dikkatimi çekti:


slide.jpg

Üç veya daha fazla sayıda gebeliğin erken dönemde, yani 20. gebelik haftasından önce  kaybedilmesi ‘tekrarlayan erken gebelik kayıpları ‘olarak adlandırılır. Üreme çağındaki fertil çiftlerde tekrarlayan düşük sıklığı % 0.5-1 oranındadır. Bu sorunu en az iki kez yaşayan ailelerde ise nedenin bulunmasına yönelik ileri araştırmalara  başlanmaktadır.


slide6.jpg

Endometriozis’ rahim içi zarı olarak da adlandırdığımız endometrial dokunun rahim dışında,  hiç olmaması gereken  organlarda  yerleşmesine verilen isimdir. Kadınlarda oldukça sık rastlanır, örneğin hiçbir şikayeti olmayan üreme çağındaki bir kadında %10’a varan oranlarda saptanabilmektedir. Açıklanamayan infertilitede ise oran %30’a ulaşmaktadır.


slide5.jpg

Antimülleryan hormon (AMH) glükoprotein yapısında olan büyüme faktörüdür ve ilk olarak anne karnındaki kız bebeklerin  yumurtalıklardan salgılanmaya başlar.


slide4.jpg

Polikistik over sendromu (PKOS) kadınlarda en sık görülen endokrin bozukluktur, görülme sıklığı %6-15 arasındadır. Nedeni ise tam olarak bilinmemektedir. Klinik olarak farklı bulgularla karşımıza çıkabilen PKOS’da yumurtlama fonksiyon bozuklukları, erkeklik hormonu artışı ve ultrasonda tipik polikistik yumurtalıkların görülmesi ile tanı konur. Düzenli adet gören kadınlarda her ay gerçekleşen yumurtlama süreci bu kadınlarda bozulmuştur, yumurtlama aralıklı olabilmekte veya hiç oluşamamaktadır. Erkeklik hormonu artışı kadında aşırı tüylenme ile kendini gösterebilir veya kanda bazı hormon değerlerinin araştırılması ile ortaya konur.


slide7.jpg

 

Tüp Bebek Tedavisinde Neden Az Yumurta Gelişiyor?

Tüp bebek tedavisinde başarıyı belirleyen en önemli unsur, hormon tedavisine yumurtalıkların vereceği cevaptır; yeterli sayıda yumurta gelişen kadınlarda gebelik şansı artmaktadır. Uygulanan tedavilerde bazen istenilen sayıda yumurtanın gelişmediğini tespit ediyoruz. Bu durumla karşılaşma sıklığı oldukça yüksek olup, %9-24 oranında görülmektedir ve 2 farklı nedenle oluşabilir:


myoma.jpg

Üreme çağındaki kadınların ortalama %20-25’inde saptadığımız miyomlar iyi huylu rahim tümörleridir. Rahimin içinde yer alan kas tabakasındaki tek bir kas hücresinde başlayan mutasyon yani genetik değişim ile oluşurlar. Östrojen, büyümelerinde rol oynayan en önemli hormondur. Miyomlar çoğunlukla herhangi bir şikayete yol açmaz ve jinekolojik kontrol sırasında saptanırlar. Bazı kadınlarda ise ağrı; adet miktarında artma ve sürenin uzaması veya tümüyle adet düzeninin bozulması gibi şikayetlere yol açabilirler. İdrar torbası ve barsak gibi komşu organlara bası yaptığında  sık idrara gitme ve kabızlık gözlenebilir. Üreme çağındaki kadınlarda bir kanser çeşidi olan ‘sarkom’a dönüşme riski oldukça düşük olup, binde bir oranındadır. Risk yaş ilerledikçe artar.













Copyright Pikselist 2020. Tüm hakları saklıdır.



Copyright Pikselist 2020. Tüm hakları saklıdır.