Tüp bebek tedavisinde elde edilen embriyoların rahime transferinden önce genetik sorunlarını saptamak ve bu sorunların doğacak çocuğa geçmesini önlemek amacıyla uygulanan bir tekniktir.
Bu teknikle ‘kromozom’ veya ‘gen’ düzeyindeki anomalilerin gebelik henüz oluşmadan tespit edilmesi amaçlanmaktadır.
Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerde kadın ve erkeğin genel değerlendirme sonuçları normal olmasına rağmen, 1 yıl içinde gebeliğin elde edilememesi ‘açıklanamayan kısırlık’ olarak adlandırılır.
Birbirinden farklı tanımları yapılsa da 3 kez veya daha fazla sayıda gebeliğin 24. haftadan önce düşük ile sonuçlanmasına ‘tekrarlayan düşük’ (habitüel abortus) adı verilmektedir.
Kronik bir hastalık olan endometriozis* endometriuma benzeyen dokunun rahim dışına yerleşmesi durumudur.
Endometriotik odaklarda sürekli lokal inflamasyon meydana gelir.
HIV/AIDS* ciddi, ama tedavi edilebilen kronik bir hastalıktır; bağışıklık sistemini baskılar.
Bu hastalığa neden olan HIV** virüsü tek sarmallı RNA içeren bir retrovirüstür.
*Kısırlık şikayeti ile başvuran kadınlarda muayene sırasında sık karşılaştığımız endometrial polipler iyi huylu olup, rahimin içini kaplayan endometriumdan köken alırlar.
Tüplerde oluşan hastalıklar diğer yönlerden tümüyle sağlıklı olsalar da kadınlarda kısırlığın en önemli nedenlerinden biridir. Kısırlık sorunu yaşayan her 4 kadından birinde tüplerde sorun saptanmaktadır.
‘Süt hormonu’ olarak bilinen Prolaktin beynimizin alt kısmında yer alan hipofiz bezi tarafından salgılanan protein yapısında bir hormondur.
Doğurganlığın korunması amacıyla ‘yumurta (oosit) dondurma’ son yılların üzerinde çok konuşulan popüler konularından biri. Facebook ve Apple gibi dev firmalar 2014 yılında bu yöntemi kullanmak isteyen kadın çalışanlarına maddi olarak yardımcı olacaklarını açıkladılar.
Bir gebeliğin doğal yolla oluşması için 3 şey gereklidir:
1. Kadının en az bir tüpü olmak üzere tüpleri açık olmalı
2. Yumurtalıklardan düzenli olarak her ay bir yumurta gelişerek siklusun ortasında çatlamalı (ovulasyon)
3. Erkeğin sperm değerleri de normal sınırlar içinde olmalıdır.
Gebeliğin erken döneminde kadın vücudunda gerçekleşen değişiklikler tiroid fonksiyonlarını etkilemektedir. Örneğin anne adayında artan kan volümü nedeniyle tiroid bezinde hormon üretimi artar, iyot düzeyi ise idrardan atılımın artması ile düşer. Gebelik hormonu olan HCG’deki hızlı artış tiroid hormonunun geçici olarak hafif şekilde yükselmesine neden olabilir.
Tiroid bezi ve yumurtalıkların birbiriyle sürekli etkileşim içinde olduğu bilinmektedir. TSH ve tiroid hormon reseptörleri hem yumurtalıkların yüzeyinde, hem de yumurtalarda bulunur.
