pexels-photo-272056-1200x960.jpeg

*Kronik endometrit nedir?

Rahim içinde mikroplarla oluşan ‘yangı’nın (iltihap, enflamasyon) sürekli olarak devam etmesine kronik endometrit adı verilir. Mikroorganizmaların varlığından ziyade onların endometriumdaki bağışıklık sistemi ile olumsuz etkileşimi sorunları tetiklemektedir.

*Kronik endometrit görülme oranı ne kadardır?

Üreme çağındaki kadınlarda görülme sıklığı %8-72 gibi çok geniş aralıkta bildirilmektedir.

*Kronik endometrite hangi durumlarda daha sık rastlanır?

  • Rahim içi araç kullanımı
  • Endometrial polip
  • Submüköz miyom
  • Endometriozis
  • Endometrial hiperplazi

*Kronik endometrit hangi şikayetlere neden olabilir?

Genellikle herhangi bir şikayete yol açmaz veya gözden kaçabilen hafif bulgularla seyredebilir:

  1. Adet düzensizliği
  2. Pelvik bölgede ağrı
  3. Akıntı

*Kronik endometrit tanısı nasıl konur?

Tıp dünyasında genel kabul gören yöntem endometrial biyopsi yani rahimden parça alınması ve bu örneğin mikroskopik olarak incelenmesidir. Yapılacak değerlendirmede ‘stromal plazma hücreleri’nin görülmesi ile tanı konur.

Ayrıca histeroskopi yapıldığında mikropolipler, stromada ödem, kısmi veya yaygın hiperemi (kanlanma artışı) görülebilir; ancak yine de tanının mikroskopik inceleme ile doğrulanması önerilmektedir.

*Kronik endometrit tedavisi

Doksisiklin, siprofloksasin, ofloksasin, metronidazol gibi antibiyotiklerle tedavisi yapılmaktadır.

Kronik endometrit tedavisinde uygun antibiyotik seçimi ile bir kez yapılan tedavide kür yani tam iyileşme sağlanma olasılığı % 70-77 olup, tedavinin 2. kez uygulanması ile kür oranı %100’e yaklaşmaktadır.

*Kronik endometrit embriyonun rahime tutunmasını etkiler mi?

‘İmplantasyon’ yani embriyonun rahime tutunması sağlıklı bir gebeliğin oluşmasında çok özel ve önemli bir süreçtir. Kronik endometrit embriyonun rahime tutunmasında rol oynayan proteinlerin salınımını bozarak ve endometrial olgunlaşmayı geciktirerek implantasyonu bozabilir.

*Kronik endometrit infertil bir kadında hangi klinik etkilere yol açabilir?

Kronik endometrit tanı ve tedavisinin klinik önemi henüz tam olarak bilinmiyor.

Son çalışmalarda kronik endometrit varlığının fertiliteyi olumsuz etkileyebileceği; özellikle tekrarlayan tüp bebek başarısızlığında rolü olabileceği bildirilmektedir.

Ayrıca tekrarlayan düşüklerde rol oynayabileceği; gebelikte yaşanan bazı ciddi sorunlara da yol açabileceği düşünülmekte.

*Kronik endometrit tedavisi tekrarlayan tüp bebek başarısızlığında yararlı mı?

Yeni yayınlanan bir makalede (sistematik derleme-metaanaliz) tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan ve kronik endometrit tanısı konarak tedavi edilen kadınlarda bir sonraki uygulamada canlı doğum oranlarının arttığı bildirilmiş. Yine son yayınlarda antibiyotik tedavisi ile gebelik sonuçlarında iyileşme olduğu ifade edilmekte.

Ancak bu yayınlara rağmen tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan kadınlarda rutin kronik endometrit taraması yapılması henüz söz konusu değil.

*Mikrobiyom Analizi

Son yıllardaki teknolojik gelişmelerle kronik endometrite yol açabilen tüm mikropların artık ‘Mikrobiyom Analizi’ ile tespit edilmesi mümkün görünüyor. Bu amaçla 16S rRNA Yeni Nesil Dizileme Yöntemi(NGS) ve Polimeraz Zincir Reaksiyonu(PCR) gibi hızlı tanı yöntemleri kullanılmaya başlandı. Yeni analizle adı henüz bilinmeyen etkenler ortaya konarak tedavileri yapıldığında tüp bebek başarı oranlarına katkıları daha iyi anlaşılabilecek.

 


tüp-bebek.jpeg

Kısırlığa neden olan sorunlar kadınlara veya erkeklere bağlı olabilir. Bazen ise hem kadında, hem de erkekte sorun olabilmektedir.

Kısırlık görülme oranı kadın yaşına göre değişiklik göstermekle birlikte ortalama %15 olarak ifade edilebilir.


happy-couple-smiling.jpg

Kısırlık (infertilite) ‘çocuk sahibi olmak isteyen ve korunmayan bir ailede düzenli cinsel ilişkiye rağmen bir yıl içinde gebeliğin oluşmaması’dır.

Bu ifade Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization-WHO) tarafından tanımlanmıştır.

Şu durumlarda kadın hastalıkları ve doğum uzmanına bir yıllık süre beklenmeden, daha erken başvurulması önerilmektedir:


baby-care-accessories.jpg

İnfertilite (kısırlık) sorunu yaşayan çiftlerin çocuk sahibi olabilmeleri için uyguladığımız ‘Tüp Bebek Tedavisi’ yardımcı üreme teknikleri arasında en sık kullanılan ve en etkili olan yöntemdir.

Tüp bebek tedavisinde anne adayının yumurtaları ile baba adayının spermleri laboratuvar ortamında birleştirilerek döllendikten sonra birkaç gün içinde kadının rahmine transfer edilir.


holding-hands.jpg

 

Tüp Bebek Tedavisinin Aşamaları

 1. Yumurtalıkların Kontrollü Hiperstimülasyonu

Yumurtaların elde edilebilmesi için kadına adetin başlangıcından itibaren ortalama 10-12 gün süreyle hormonal tedavi uygulanır. Hormonal tedavide Folikül Uyarıcı Hormon (FSH) ve Lüteinleştirici Hormon (LH) içeren ilaçlar kullanılmakta ve her gün ciltaltına uygulanmaktadır.


sperm-egg.jpg

Çocuk isteği ile başvuran çiftte kadın ayrıntılı olarak incelenirken, erkeğin 2-5 günlük cinsel perhizle semen analizi yapması istenir. Bu şekilde sperm sayı, hareket ve morfolojisi değerlendirilmektedir.


F1.large_.jpg

Tüp bebek tedavisinde giderek artan başarı oranlarına rağmen, çocuk isteyen çiftlerin bir kısmında malesef arzu edilen sonuçlar elde edilemiyor.

-Menide sperm olmayan ve nonobstruktif azospermi nedeniyle mikro-TESE ameliyatı yapılan, ancak olgun sperm bulunamayan erkekler. Bu durumda olgun olmayan hücrelerin kullanılmasına ihtiyaç olmakta.


sperm_1280p.jpg

Kısırlık sorunu yaşayan bir çiftte erkeğin incelenmesi için öncelikle ‘semen analizi’ yapılmaktadır. Böylece testiste başlayan yolculuğunu erkek üreme sistemi boyunca tamamlayarak meni (ejakülat) ile dışarı atılan spermin sayı, hareket ve şekil olarak ayrıntılı şekilde değerlendirilmesi mümkün olur.

Erkek kısırlığında tüp bebek tedavilerinde mikroenjeksiyon için işte bu sperm kullanılmaktadır.


1001-1024x682.jpg

14 Kasım her yıl ‘Dünya Diyabet Günü’ olarak kutlanıyor.

Gerek dünyada, gerekse ülkemizde alarm verici boyutlara ulaşan bu hastalığa karşı hep birlikte farkındalığımızı arttıralım.


pgd.jpg

Tüp bebek tedavisinde elde edilen embriyoların rahime transferinden önce genetik sorunlarını saptamak ve bu sorunların doğacak çocuğa geçmesini önlemek amacıyla uygulanan bir tekniktir.

Bu teknikle ‘kromozom’ veya ‘gen’ düzeyindeki anomalilerin gebelik henüz oluşmadan tespit edilmesi amaçlanmaktadır.













Copyright Pikselist 2020. Tüm hakları saklıdır.



Copyright Pikselist 2020. Tüm hakları saklıdır.